24 Nisan’a bir de bu gözle bakın!

Türkiye'nin her 24 Nisan'da, "ABD 'soykırım' diyecek mi" diye sıtmasını tuttuğu konuda Biden "soykırım" dedi. İstanbul için de, "Konstantinopolis" dedi, mesaja bak sen!

Vatandaş gibi tepki vermek devlete yakışmaz. Ecevit'in yaptığı yapılıp İncirlik kapatılmalı. İncirlik ve Kürecik, derhal kapatılmalı. Hükümettten "ey Biden!" tarzı konuşmalar istemiyoruz.

1981 yılında Ronald Reagan'dan bu yana "soykırım" terimini kullanan ilk ABD başkanı oldu.

Oysa Reagan'ın hukuk danışmanı Burce Fein "asıl katiamı Anadolu'da 2,4 milyon insanı katlederek Ermeni çeteler yaptı. Türkler arşivlerini açtı, Ermeniler reddetti. Eğer açsalardı Ermeniler tüm dünyadan ve Türklerden özür dilemek mecburiyetinde kalırlar."

Bakın bitmedi;

Burce Fein daha neler diyor;

"Reagan'ın talimatıyla Avrupa'daki askeri arşivler ve osmanlı arşivlerinde araştırma yaptık. Soruşturmada Ermeni soykırımı iddiaları asılsız çıktı. Ermeni tarihçiler yalan konuşuyor. Ermeniler, Kafkasya cephesinde Ruslarla birlikte Türklere karşı savaştı Türk köylerini yağmalayıp, içindekileri öldürdüler.

Ermeniler, Osmanlıda üst düzeyde görev yapıyorlardı. Birinci dünya savaşında Ermeniler, Osmanlıya ihanet ettiler, düşmanlarına katıldılar."

Ermenistan'ın ilk başbakanı Yohannes Kazaçnuni şöyle itirafta bulunur: "Denizden denize Ermenistan hayali için ayaklandık. Türklerin uyguladıkları tehcir amaca uygundu. Kendi dışımızda suçlu aramayalım. Yüzlerce yıl beraber yaşadık. Şimdi Türk'lere bakacak yüzümüz kalmamıştır."

İşte hakikat bu…

Tehcir yasası Mayıs 1915'te çıktı. Uygulamaya ise Haziran 1915'te başlandı. Peki bu 24 Nisan, neyin nesi?

23 Nisan'a karşı 24 Nisan!

KİTABIN ORTASINDAN söyledik biraz ama gerçek bu. Kimler 23 Nisan'da hastalanıyordu, iyi düşünün şimdi. Kimler 23 Nisan sancısı yaşıyorsa, kripto 24 Nisan'cıdır, nokta. Türk'ü aşağılayıp sarayın kapısına bile yaklaştırmayan Osmanlı, Ermenilere çok değer verdi, sonunda ne oldu?

Katranı kaynattılar şeker olmadı!

İngiltere ve Rusya'nın kışkırtmasıyla Ermeniler Van, Muş, Bitlis, Kars velhasıl doğu illerinde taş taş üstünde koymadılar. Ermeni çetelerin akıttıkları kan, yaptıkları zulüm yeri göğü titretti. Ne kadar doğulu kardeşlerimiz varsa, eskilerden hepsinin dinlediği hikayeler vardır.

Gençlerini cepheye gönderen köylerde, savunmasız yaşlılar katlediliyor, köyler yakılıp yıkılıyordu. Rahmetli babaannem anlatırken, sürekli ağlardı: "Hamile kadınların karınları deşilerek öldürüldüler. Yeni doğmuş bebeği, pişirip ailesine yedirdiler…" daha neler neler var.

Tarihteki acı, tarihte kaldı.

Hiç kimse içimizde yaşayan Ermeni kökenli vatandaşlara, düşman gözüyle bakmaz. Türk, böyle bir asilliğe sahiptir. Ama kimse "İslamcı ve Kürtçü" örtüsü altına girip, Ermenicilik de oynamasın!

Ermeniler, ekseriyetle Kürtleri öldürdüler. "Kürtçülük" yapanlar, hangi değirmene su taşıdıklarını bilmeleri gerekir.

Neyse!

4 Kasım 1894'de Malatya'da isyan çıkaran Ermeniler, Yüzbaşı Mustafa Hayri'yi şehit ettiler. 1895'te Van'da isyan tertiplediler. 1896'da Osmanlı Bankası'nı bastılar. 1.Dünya Savaşı'na kadar yaklaşık 40 defa isyan edip katliam yaptılar. Cuma günleri camileri basıp, Müslümanları öldürdüler. Devletin bunları frenleyecek gücü yoktu.

En son, Abdülhamit'e suikast bile düzenlediler.

Taşnak ve Hınçak örgütleri bürokrasiye sızdı. İstanbul'da ve sarayda bile kendine destek buldular. Amerikan okulları, silah depoalarına dönüştürüldü, katliamlara destek verdi. Halk ve devlet, şok olmuştu adeta.

Nisan 1915'te Van'da kanlı bir Kürt katliamı yaşandı. Bundan cesaret alan Rus ordusu, Muş'u ele geçirdi. Mustafa Kemal Paşa bölgeye gitti ve Rusya'yı durdurdu. Muş ve Bitlis geri alındı. Devlet Nisan 1915 Van katliamanından sonra üzerindeki şoku atlatıp, 24 Nisan günü Hınçak ve Taşnak örgütüne operasyon yaptı. 2345 kişiyi tutukladı.

Örgütün yüzlerce yöneticisi kaçtı.

Haziran'da tehcir gerçekleşti ama onlar kendilerine operasyon yapıldığı, 24 Nisan'ı  sözde "soykırım" günü ilan ettiler. Çünkü Diaspora, o operasyonda kaçıp yakayı kurtaranların çocuklarından oluşur.

Tehcir Ermenileri koruma amaçlıydı;

Ailelerini kaybetmiş askerler, ordudan firar ediyordu, Ermeniler ile savaşmak için. Tehçir olmasaydı insanların ellerinden, Ermeniler alınamazdı. Ülkenin bir bölgesinden başka bir bölgesine güven içinde taşımadır, tehcir. Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal, Ermenileri kışkırtan güçleri memnun etme adına, idam edilmişti, Osmanlı yönetimi tarafından.

Atatürk TBMM açtıktan sonra, idam edilen Mehmet Kemal'i meclis kararıyla şehit ilan etti.

Böyle bir meclisin açıldığı 23 Nisan'a karşı, 24 Nisan!

23 Nisan karşıtları, hangi safta olduklarını görürler mi bilmiyorum. Lozan'a giden Ermeni terör örgütleri açıkça tazminat ve toprak talep ettiler. İnönü ve heyeti, bu taleplere çok sert tepki gösterdiler.

İnönü'yü tehdit ettiler. İnönü "biz arkanızdaki devletleri yendik, sizler çok hafif kalırsınız bizlere!" diye rest çekti. Türklerin direnci İngiltere'nin Ermeni terör örgütlerini satmasıyla sonuçlandı.

Şimdi gel de, Lozan düşmanlarının Ermeni terör örgütleriyle, aynı safta olduklarını söyleme!

Lozan'da umduğunu bulamayan Ermeni terör örgütleri, Atatürk'ü hedef aldılar. Manok Manukyan isimli terörist, suikast girişiminde bulunurken yakalanır.

Ermeni terör örgütleri üyelerinin hemen hepsi, Osmanlı döneminde açılan Amerikan kolejlerinde eğitim görmüşlerdi.

Şimdi tekrar bir düşünün lütfen;

23 Nisan'a, Lozan'a, Atatürk'e karşı olanlar, kafa olarak kimlere benzemiş oluyorlar?

Osmanlıdaki Amerikan kolejlerinin karşılığı olan okullar, bugün hangileri oluyor? Milli bayramlar, Lozan ve Atatürk karşıtlığı noktasında bakın, hemen görürsünüz!

Devletin kurucusuna, kurucu kimliğine, kurucu duruşuna ve kurucu bakışına sahip çıkıp, kendimizi emperyalistlerin yeni oyunlarına alet etmeyelim.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın "milli bayramlarını kutlamayanlar, üzerinde dini bayram kutlayacak toprak bulamazlar" sözüne kulak verelim. Ve yine "sizler evlerinize bayrak asmazsanız, düşmanlarınız gelip, kendi bayraklarını evlerinize asarlar..." tespitini hayat felsefesi yapalım.

Ve yine son bir şeyi daha düşünün;

Dünkü Ermeni kanlı terör örgütlerinin yerini, bugün hangi örgütler aldı?

Şimdi ABD başkanı olan Biden, 2011'de Barzani'ye "ikimizde bağımsız Kürdistan'ı göreceğiz!" demişti. Kürtler, zannetmesinler ki bunu, kendileri için düşünüyorlar.

Bir şey daha diyelim;

Doğu ve Güneydoğu üzerinde Yahudilerle Ermenilerin, hayalleri çarpışıyor. İki tarafta kürtleri kullanıyor. Kürtler, Büyük İsrail inşaatının temeline kesilen/kesilecek kurbanlar olarak görülüyor.

Ayrıca;

1915 Ermenileri, "Suriyeli" kimliği ile emperyalist akıl tarafından Türkiye'ye iade edildi, haberiniz olsun. Enver, Talat ve Cemal Paşa'ların bütün emekleri yok edildi. Bu ne biçim Osmanlıcılık ey iktidar!

Yeni Mesaj'ta bu çok önemli tespiti iki yazıyla yazan, ilk ve tek Türk'üm, haberiniz olsun. Suriyeliler konusu, öyle sıradan bir konu değil. Bir milli güvenlik sorunudur. Ordan Türkiye'ye gelen Ermenilerden onbinlercesi Ermenistan'a geçti. Peki ne kadarı Türkiye'de, bilen var mı? Ya vatandaş yapılanlar Ermeni ise…

Türkiye'de bizimle birlikte yaşayanda sorun yok vatandaşımız, ya Suriye'de gelenler aynı mı sanırsınız?

Yusuf Karaca / millibasin.com

Linkler:

https://www.yenimesaj.com.tr/abdnin-turkiyeye-ermeni-oyunu-H1307225.htm

https://www.yenimesaj.com.tr/artik-yeni-bir-sorunumuz-var-suriyeliler-H1323826.htm